Ona hayatta bakmam, havalı hallerine kanmam, tipini beğenmedim dediğimiz saniye, aslında daha büyük bir planın parçası olduğumuzu anlamıyoruz. Gerçek, yaşanmış, yan masada anlatılırken kulağıma çarpmış olaylardan seçtim. Erkekler kadınları nasıl fetheder (miş).
Park yeri bulucu: Eve bırakma bahanesiyle kandırıp, geri viteste iki araba arasına girdikten sonra zaten olması gereken buymuş gibi asansöründe kat düğmesine basan, kendinden emin kişilik. Tahminen borsacı, ekonomist, CEO gibi bir görevde olan bu adam kimi durumlarda seni kahve içmeye davet etme eziyetinden kurtaracak, ama kahvenin bardakta duran sulu cisim olduğunu, az sonra anahtarları elinde evine döneceğini bilmeyecektir. Öğretirsin, sorun değil.
Posta kutusuna paket bırakıcı: Eğlenceli, zeki, ukala olan bu erkek kişisi, muhtemelen reklam sektöründe çalışmakta, müşterilerine kur yaparken kullandığı taktikleri senin üzerinde de denemektedir. Gül, çikolata, takı yerine kitap, müzik, davetiye bırakanına denk gelirsen ilginç olabilir. Bir dene yani ne kaybedersin.
Arkadaş ayartıcı: Aman dikkat, henüz gelişim ivmesinin alt sıralarında dolanan bu tip, senin çevrendeki, muhtemelen de güzel ve çekici olan bir kadını seçip kıskandırma oyununa alet edecek, ve pek çok zamanda ikinci kadın gözlerini ondan alamayan bu adama aşık olacak, hatta sonunda evlilik görünecektir. Sen elbette hep arzulanan kadın olarak tehlike çanlarının altında oturduğunla kalacaksındır. Bir türlü de olmayacaktır ama ikinizin arası.
Sus pusçu: Gıcık olunan bu tür çoğunlukla senin delirme anlarında ne oldu canım moyen günün mü cümlesiyle karşında dikilerek hem sinir kat sayının onla çarpacak hem de adamı beğenme ruh-u haline katkı payını artıracaktır. Sinir oluruz ama alamadığımız cevapların arayışı içinde yanından da ayrılamayız.
Kapı tutucu: Efendim bu şahsiyetler iyi aile terbiyesi görmüş çocuklar olarak her kapınızı tutar, arkanızdan hayranlıkla bakar ve çoğunlukla erkek arkadaşlarına vücudunuzun görünen organları hakkında yorumlar yapar. Kalbinizi, beyninizi ve ellerinizi kendilerinden sakınmazsanız, yüzünüze kapanan kapılar ortaya çıkabilecektir. Dikkat.
Natalie Portmancı: Muhtemelen 12 yaşlarında Leon ile başlamış olan Natalie Portman sevgisi bu günlerde de Black Swan’la devam etmektedir. En büyük aşkı odur, sen tırnağı olamazsın ama unutma ki o kız Harvard psikoloji mezunudur, sekiz yaşından beri vegan’dır, üniversitelerde ders vermektedir. Bakmaz yani dünyanın en yakışıklısı senin sevgilin de olsa.
Ceketçi: Gündüz işte görürsünüz gri, akşam yemeğe gelir siyah, haftasonu buluşması için Chilai’de yer ayırtmıştır, yeşil. Bu adamı ne zaman görsen üzerinde az sonra markası görünen şekilde sandalyeye asılacak bir ceket, ayağında makosen ayakkabılar vardır. Evinde nasıldır diye merak edersin o yüzden bir akşam yemeği ben yapıyorum diyerek adresini verdiğinde gidersin de.
Alet edavat sevici: Önce gelip de evinde çalışmayan kolon, kötü renk veren televizyon, yamuk asılmış tablo, var olmayan çöp sepeti hakkında söylenir, sonra da hepsini yapmak için alet çantasıyla kapında belirir. Hemen kabul edersin tabii becerikli prensi.
Tatilci: Daha tanışmanız üzerinde iki hafta geçmeden Bahama biletlerini elektronik postana yollamış bu adam, elbette hayır diyemeyeceklerinin başında gelir.
Bu yazı Womenist için yazılmıştır.
No man is clever enough to know all the evil he does.